Logo
Gökçeada Deniz Parkı’nda ‘Sualtı Patikası’ kuruldu. "Türkiye’nin ilk Sualtı Patikasında park rehberi eşliğinde deniz canlılarını yakından keşfetmeye hazır mısınız? “

GÖKÇEADA SUALTI DENİZ PARKI

1.1.a
1.1.b
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) ülkemizde deniz bilimleri konusunda araştırmalar yapmak, deniz yaşamını korumak, deniz kültürü ve sevgisini halkımıza, özellikle gelecek kuşaklara taşımak ve korumak amacıyla 1997 yılında kuruldu. Gökçeada Sualtı Deniz Parkı, Yıldızkoy ile Kuzulimanı arasında kalan 1 mil genişliğindeki kıyı şeridinde, TÜDAV’ın girişimleri ile 1999 yılında kurulmuştur. 21.02.1999 tarih ve 23618 sayılı resmi gazete ilanı ile sualtı deniz parkı içinde her türlü su ürünleri avcılığı yasaklanmıştır. Daha sonra 2012/65 sayılı tebliğ ile Park sınırları Yıldızkoy’dan Çiftlik Koyu’na kadar genişletilmiştir. Yıldız Koyu ile Çiftlik Koyu arasında yer alan ve içerisinde sualtı mağara girişleri de olan ve bölgede Akdeniz Foku dahil pek çok deniz canlısı için habitat olma özelliği taşıyan alan, bu kararla koruma altına alınmış oldu.
Gökçeada Deniz Parkı’nda yıl boyu balık avcılığı, dalış ve diğer turizm etkinlikleri yasak olup bölge koruma altındadır. Deniz parkı ilan edilen bölgede yapılan araştırmalar sonucunda balık türlerinin ve sayılarının arttığı, daha önce görülmeyen böcek, ıstakoz gibi deniz canlılarının görülmeye başlandığı, yunusların ve Akdeniz foklarının bölgeyi tekrar ziyaret ettiği belirlenmiştir. Gökçeada Deniz Parkı’nda yapılan çalışmalar 2002 yılında Johannesburg’da düzenlenen dünya çevre zirvesinde Türkiye’nin doğa koruma alanları konusunda en iyi uygulamalarından biri seçilmiştir.
GA Harita

ÖZEL KORUMA ALANLARI

Dünya denizlerindeki kirlenme ve su canlılarındaki azalma nedeniyle günümüzde birçok ülke sualtı parkı ve deniz rezervleri oluşturmaktadır.
Amaç bu tür deniz koruma alanlarında deniz canlılarının neslinin azalmasının önüne geçmek, insanları deniz ve çevre koruma konusunda bilinçlendirmek, bilimsel araştırmalar yapmak ve kirlenmeyi önlemektir.
web sualtı patikasİ

DENİZ PARKLARI

Denizin belli bir bölgesini korumak, özellikle nesli azalan türler ile endemik canlıların yaşam alanlarını garantiye almak, sualtı güzelliği ve ilginçliğini insanlara göstermek, kitleleri çevre koruma konusunda bilgilendirmek, denizel ortama ait bilimsel çalışmalar yapmak amacıyla kurulmaktadır. Sualtı parklarının seçiminde özellikle biyolojik çeşitliliğe sahip, bozulmamış deniz ortamları tercih edilmektedir.
Dünyada pek çok ülkede sayısız sualtı parkı bulunmakta, bu alanlarda özellikle nesli azalan veya tükenen deniz canlılarının korunması sağlanmaktadır.
Park alanlardaki kıyı binalarında verilen servislerle, sualtı parkları ilköğretim ve lise kuşağı öğrencileri için eğitim programları ile desteklenmiş yaz kamplarına, tüpsüz dalışa ve çevre eğitimi gibi değişik aktivitelerine ev sahipliği yapmaktadır.
8353 km kıyı uzunluğuyla bir yarımada devleti olan Türkiye'de, TÜDAV’ın girişimleriyle 1999 yılında kurulan Gökçeada Sualtı Deniz Parkı haricinde bir sualtı parkı bulunmamaktadır.
Deniz parkları, denizlerin korunması nedeniyle ülkelere prestij sağlamakta, turizm gelirlerini artırmakta ve denizlerin kullanarak korunması yolunda toplumu bilinçlendirmektedir. Günümüzde % 0.2 olan Akdeniz’deki koruma altındaki kıyı alanlarının, 2010 yılında %10'a çıkarılması hedeflenmekte ve koruma altına alınan alanlar her geçen gün arttırılmaktadır. Birçok uluslararası kuruluş ise dünya denizlerinin korunması için toplam deniz alanının %20'sinin sualtı parkı olmasını önermekte ve birçok ülke sualtı parkı için özel programlar uygulamaktadır.

SUALTI

Deniz içinde kayalık çıkıntılar zengin fauna ve flora içermektedir. Gökçeada Sualtı Deniz Parkı’na ait kıyı alanında yosunlar ve deniz çayırlarından oluşan bir bölge bulunmaktadır. Bu bölgede yeşil, kahverengi ve kırmızı yosun türleri ve deniz çayırları gözlenir. Daha iç kesimlerde ise kabuklularca zengin bir kuşak yer almaktadır. Fotofil ve kabukluların egemen olduğu zonda, hem su kolonunda hem de dipte yaşayan çok çeşitli balıklar vardır. Yıldızkoy hem balıklar hem de omurgasızlar açısından özellikle yavrulama ve yavru bakım bölgesi olarak tercih edilen korunaklı bir koydur.